Çizgisel ifadeler, başlangıçtan günümüze uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Çizgi, bir anlatım tarzıdır ve belirli bir çalışma süreciyle ortaya çıkar.
İlkel toplumlar evren hakkındaki bilgisizlikleri nedeniyle soyut sanata yönelirken, uygar toplumlar farklı nedenlerle soyut sanata ilgi gösterirler, çünkü bilim ve uygarlık sayesinde evren hakkında yeterli bilgiye sahiptirler. "Biçim" olgusu, iç dünyanın dış dünyaya karşı üstünlüğünü şekillendirmiştir ve çağrışımlar aracılığıyla çözümlemeler yaratmak, biçimleri sadeleştirerek bir nesnenin bir konumdan başka bir konuma dönüşebileceği düşüncesini modern sanatta geliştirmiştir, böylece uyumlu yeni ürünler ve tasarımlar ortaya çıkmıştır.
Bu ürün, çizgisel ifadelerin yolculuğunun yansıması ve gelişimidir. Yeni başlangıçlar yaparak büyük farklar yaratmak mümkündür.
